Perşembe, Haziran 26, 2008

Wallpaper

zaman: 6/26/2008 0 yorum











Salı, Haziran 24, 2008

Milli Takım

zaman: 6/24/2008 0 yorum

Pazartesi, Haziran 23, 2008

Metin Arolat Ruhum Senle

zaman: 6/23/2008 0 yorum
Bekliyorum biliyorsun Gittin haber yok senden! Arıyorum açmıyorsun Yoksa korktun mu benden?/ Yoksa bıktınmı benden Bakma sen sitemlerime Toplasan üç beş kelime/ Alt üstü kaç kelime? Huysuzlum kızgınlığım hep hasretinden Ben bitmeden / Tükendim bak Hadi dön artık! Çok özledim seni, öksüz kaldım. İki satır yazsan, yeter sandım. Aynaya baktım, o an anladım Nerde olursan ol ruhum seninle Kendine dikkat et oralarda Üşütüp edip de hastalanma Bekleyenin var bak buralarda Bebek gözlüm, bil ki aklım sende

Cuma, Haziran 20, 2008

Yüksek Sadakat Döneceksin Diye Söz Ver

zaman: 6/20/2008 0 yorum
Günesin ufka degdigi yer Oraya git ama yine gel Döneceksin diye söz ver Böylesi hepsinden güzel Git özlet kendini yine gel Döneceksin diye söz ver Dinle uzaktan çalan sarkı hicazdan Yaktık seninle biz bir yangını yeni bastan Dinle uzaktan küllerin arasından Madem her sey biter yine baslar yeni bastan Bana ne olur ellerini ver Gideceksin ama yine gel Döneceksin diye söz ver...

Niran Ünsal Gönül Hancım

zaman: 6/20/2008 0 yorum
Gönül hancım için yansın senin gidiyorum Senin sancın benim kadar ağır değil Ferhat gibi dağlar delsen yinede yerin Benim yanım değil Nasıl dersin seni sevdim yalan biliyorum Benim kalbim senin kadar sağır değil İnanması kolay olsa gidermiyim Sevda yüküm kolay değil Neler gelir neler geçer içimden Yüzün ağlar için güler göçümden Kaçıyormu sanıyorsun gözümden Nasıl desem asıl yerim Cennet olsa yanın değil Ölümsün sonunda sen

Salı, Haziran 17, 2008

Milli takım Müzikleri

zaman: 6/17/2008 0 yorum
Enstrumental

Alpay Işın Karaca Sessiz Kalma

zaman: 6/17/2008 0 yorum
Sessiz kalma Anlatmalısın aşkımı anlamalılar bizi Sessiz kalma Sessiz kalma Neden bu suskunluk Anlasın herkes artık Anlasınlar haykıran ki dünyaya Ben seni çok Kimseyi sevmediğim kadar çok O kadar çok sevdim Ah o kadar Ben seni çok Kimsenin kimseyi sevmediği kadar çok O kadar çok sevdim Ah o kadar Duysun dünya Sessiz kalma Yılların suskunluğundan sonra Haykıralım aşkımızı dünyaya

Yüksek Sadakat Ben Seni Arayamam

zaman: 6/17/2008 0 yorum
Bak benden arta kalan
Biraz kül biraz duman
Ne kadar istesem de
Ben seni arayamam

Ruhum rüyaya dalmış
Dünya uzak, gerçek yavan
Sanki bir yok bir de varmış
Ben seni arayamam

Keşke yanımda olsaydın
Kolay olurdu o zaman
Ben sussam sen anlatsaydın
Yorulunca uyusaydın

Kolay mı sanıyorsun
Kolaysa yan o zaman
Yağmurum ol in üstüme
Ben böyle yaşayamam

Halimi görüyorsun
Bir şeyler yap o zaman
Sebebim var biliyorsun
Ben seni arayamam

Pazartesi, Haziran 16, 2008

Bülent Ortaçgil

zaman: 6/16/2008 0 yorum


Bu Su Hiç Durmaz
Coktular Ama Hiç Yoktular
Olmalı Mı Olmamalı Mı
Değirmenler
Sensiz Olmaz
Su Olsam Ates Olsam



Pazar, Haziran 15, 2008

Nil Dünyası

zaman: 6/15/2008 0 yorum
Image and video hosting by TinyPic

Ben Aptalmıyım
Ben Ona Resmen Aşığım
Bütün Kızlar Toplandık
Bu Mudur?
Yaş 18




Ekrem Düzgünoğlu Aşk

zaman: 6/15/2008 0 yorum
Git yokluğuna çabuk alışırım hadi git Hayallerime kandığımda beri sendeyim Bu ev viran viran bu oda Şimdi masumca bir söz lazım bana Zor hayalinle yaşamak hayli zor Bir anda silemezsin alışkanlıklar var Bir an düşün neler yitirdiğini Yeniden başlamak ancak dilde kolay Sen yoksun sevgilim güllerde mana mı var Şu öten bülbül kuru bir emek Ne olur gitme bütün sözlerin yalan Dedim ya ayrılık dilde kolay Aşk ya sen varken ya da yokken yine sürecek Ya karanfil ya gül olup kapına gelecek Umutsuzca yollarında bekleyecek Adım adım seni hissedecek

Müzik Köşesi

zaman: 6/15/2008 0 yorum
Tuna Tabu Emanetti Sensizlik Tuna Tabu Bir Resmin Bile Yok Pinhani Ne Güzel Güldün Gülben Ergen Yonca Bahçesi Berker Gül Bakışlım Yaşar Gel Benimle

Nev Sen Gibi

zaman: 6/15/2008 0 yorum
Suya yazı yazmak gibi seni sevmek Yorgunum, üşüyorum Yanındayım, ama yalnız ne çare Suskunum huzursuzum Gözlerinde uçurumlar korkup da yüzleşmeye Bakışların kaçar gider gücüm yok yetişmeye Düğüm düğüm oldu içim ne olur birşey söyle Sen sustukça içimde isyanlar, çığlıklar Gece avutmuyor gönlüm unutmuyor Dokunduğum hiç bir ten senin gibi kokmuyor Avuçlarımda eriyen buz gibisin Damla damla akıp giden umutlarım gibisin Çaresi derdinden daha zor Yüreğimiz yetmiyor söylesene nerdesin Gözlerinde uçurumlar korkup da yüzleşmeye Bakışların kaçar gider gücüm yok yetişmeye Düğüm düğüm oldu içim ne olur birşey söyle Sen sustukça içimde isyanlar, çığlıklar Gece avutmuyor gönlüm unutmuyor Dokunduğum hiç bir ten senin gibi kokmuyor Koyamadım kimseyi yerine sen gibi Sevemedim kimseyi içimdeki sen gibi Nev - Sen Gibi.mp3 - Nev

Perşembe, Haziran 12, 2008

Konfiçyusun Aşk Öğütleri

zaman: 6/12/2008 0 yorum
1- Tedavi edilemez derecede romantik olun. 2- Birlikte kitap okuyun, elele tutuşun ve birlikte düzenli yürüyüşlere çıkın. 3- Gülümsemeler bulaşıcıdır. Ona da bulaştırın. 4- Güvenilir bir sırdaş olun ve onu hiç kimseye şikayet etmeyin. 5- Onun en sevdiği çiçeği, rengi, müziği, şiiri ve yazarı bilin. 6- Ona, beklemediği hoş sürprizler yapın. Hiçbir neden yokken de kart ya da küçük aşk notları yollayın. 7- Birbiriniz için özel ve gizli takma adlar bulun. 8- Aşk, birlikte saçmalamaktır. Arada bir, birlikte sonuna kadar saçmalayın. 9- Kimin haklı olduğunu tartışmayın, neyin doğru olduğuna karar verin. Her tartışma sonunda barış anlaşmasını bir öpücükle imzalayın. 10- Sevdiğinizi yalnızca onun duyabileceği biçimde eleştirin. Övgünüzü ise bütün dünyaya duyurun. 11- Bedeninize iyi bakın. Daima sağlıklı ve dinç olmayı hem kendinize hem de ona borç bilin. 12- Bir kucaklaşmadan ilk ayrılan siz olmayın. 13- Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak ve cilt ilginizi çekebilir. İceriği sağlam olmadıkça sonunu getirmek zordur. 14- Aşk için evlenin. Hem eşinizin hem de kendinizin en iyi arkadaşı olun.

Bekle

zaman: 6/12/2008 0 yorum
'Geleceğim Bekle' dedi. Ben beklemedim O da gelmedi. Ölüm gibi bişeydi. Ama kimse ölmedi...

Yalnızlık Resimleri

zaman: 6/12/2008 0 yorum

Mektup

zaman: 6/12/2008 0 yorum
Sen ki bu mektubu saklayacaksın.. Öpüp öpüp koklayacaksın belki.. Ve artık gelmeyeceğimi bile bile bekleyeceksin.. Ah benim eski türküm.. Ah benim hazin öyküm.. Yanlışım.. Yanılışım.. Yalnızım Seni hiç üzer miyim.. Ben bu mektubu defalarca yazmış, Defalarca yakmışım..!

Bülent Ortraçgil sensiz Olmaz

zaman: 6/12/2008 0 yorum
Bülent Ortaçgil Sensiz Olmaz Bu sabah yalnız uyandım Sensiz olmaz, sensiz olmaz Tanıdık kokular yok Sensiz olmaz Kahvaltım anlamsızdı Sensiz olmaz, sensiz olmaz İlk sigaram bile tatsızdı Sensiz olmaz Anlaşılan alışmışım Sensiz olmaz, sensiz olmaz Bir verdiysem iki almışım Sensiz olmaz Aşk bir dengesizlik işi Sensiz olmaz, sensiz olmaz Dengeye dönüşen bir sevgi Sensiz olmaz Yine kendi kendime sormadan duramadım Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım Yalnızlık zor, sokaklar çıkmaz Sensiz olmaz, sensiz olmaz Hep tekdüze, herşey dümdüz Sensiz olmaz Anlamak çözmeye yetmez Sensiz olmaz, sensiz olmaz Biraz telaşlı, huzursuz Sensiz olmaz Yine kendi kendime sormadan duramadım Niye seni böyle istiyorum diye bulamadım Gece gelmiş, yatağım boş Sensiz olmaz, sensiz olmaz Sen uzaktasın, ben uzanmış Sensiz olmaz Anlamak çözmeye yetmez Sensiz olmaz, sensiz olmaz Biraz telaşlı, biraz huzursuz Sensiz olmaz

Yorumsuz...

zaman: 6/12/2008 0 yorum

İlişkilerde Mutluluğun 9 Sırrı

zaman: 6/12/2008 0 yorum
1) Mutluluk ötelerde değil: Mutlu olanlar bunun için olması imkansız büyük şeyler beklemeyenlerdir. Bir demet çiçek alan eşine, tebessümle bakan kadın, eşinin şefkat ve sevgisiyle pişirdiği bir çorbaya teşekkür edebilen erkek mutlu olur. 2) “Adalet”i unutmayın:Yaşanan olaylar karşısında her şeyi iyi tahlil edin. Kendinize haksızlık ediliyormuş gibi bir pozisyona girmeyin. Kendinizi mazlum, eşinizi zalim sandalyesine oturtup “Ben bu evde neyim ki?” diye eşinizi itham etmeyin. 3) Alıngan olmayın: Sürekli “Niye öyle konuştun? Sen böyle demekle beni kast ediyorsun...” vb sözlerle hesap sormayın. Hiçbir eş, “Acaba bu sözümden ve davranışımdan yanlış bir mana çıkarır mı?” diye düşünen bir eşin yanında rahat olmaz. 4) Aranıza duvarlar örmeyin: Duvarlar örüp onu o duvarların arkasında yalnızlığa terk etmeyin. Ya da siz kendinizi öyle bir duvarın içine hapsedip yalnız başınıza yaşamayın. “Beni anlamayan bir eşim var, ne yapabilirim?” diye diyalog kapılarını kapamayın. 5) Eşinize kambur olmayın: Kendinize düşen sorumlulukları mutlaka yerine getirin. “Ben yapmasam nasıl olsa eşim yapar” düşüncesiyle onun fedakarlığını istismar edip eşinize yük ve kambur olmayın. Nihayetinde o da bir insan, gün gelip o kamburdan kurtulmak isteyebilir. 6) Kendinizi peri, eşinizi cadı ilan etmeyin: Her şeyden bir haklılık payı çıkarıp, kendinizi tek akıllı olarak göstermeye çalışmayın. Kendinizi iyilik perisi eşinizi cadı ilan etmeyin. Unutmayın ki, eşler birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısıdır. 7) Eşinize akıl hocalığı yapmayın: Sürekli eşinize ‘şunu şöyle yap, bunu böyle yap’ diyerek akıl hocalığı yapmayın. Sanki onun aklı yokmuş da siz veriyormuşsunuz gibi davranmayın. Başaramadığı işler karşısında fırsatçılık yapmayın. 8) Tartışmak için bahane aramayın: Tartışmak için fırsat kollamayın. En küçük bir şey için sayıp dökmeyin. Mutlu olmak dururken ufak tefek şeylerle hayatı zindana çevirmeyin... Her tartışma mutluluk sarayından bir tuğla koparır. 9) Kameralarınızı güzelliklere çevirin: Aile hayatı içinde her şey olabilir. Bunlar kaderin cilvesidir. Bu sebeple alıcılarınızı eşinizin kötülüklerine değil iyiliklerine çevirin. Bahar günlerinde bile sağanakların olduğunu unutmayın.

Pazartesi, Haziran 09, 2008

Güçlü Soydemir Harabe Gönlüm

zaman: 6/09/2008 0 yorum
Maksadın öldürmekse Öldür de kurtulayım Maksatın yalvartmak mı Dizine kapanayım Uçurumun kenarına getirdin ömrümü Harabeye döndürdün garip gönlümü Kalbim seni istiyorsa söyle ben ne yapayım Elimden gelmiyor ki seni söküp atayım Uçurumun kenarına getirdin ömrümü Harabeye döndürdün garip gönlümü

Cuma, Haziran 06, 2008

Karışık Resim

zaman: 6/06/2008 0 yorum

Çarşamba, Haziran 04, 2008

Ezo Gelin Efsanesi

zaman: 6/04/2008 0 yorum
Ezo Gelin Kimdir? Asıl adı "Zöhre" olan Ezo Gelin, 1909´da Oğuzeli ilçesinin Uruş köyünde doğdu. Babası, Bozgeyikli oymağından Emir Dede, anası Elif´tir. Nüfus kaydında halen bekar görünen Ezo´nun, üçü erkek, üçü kız altı kardeşi daha vardır. Ezo, erken gençliğinden itibaren, güzelliğiyle dikkatleri üzerinde topluyordu. O kadar ki; düğünlerde gözler, gelinden çok onun üzerinde gezinirdi. Ezo´yu, birçok zenginin yanı sıra, o zamanki Halep ilimizin Carablus ilçesinin Kozbaş köyünde oturan teyzeoğlu Memey (Memet) istiyordu. Taktirde yazılan tedbirde bozulmamış; Ezo´nun ilk evliliği ne bu ağalardan biriyle oldu, ne de teyzeoğluyla… Ezo´nun Güzelliği Anlatanlar, Ezo´nun güzelliğini nereye koyacaklarını bilemiyorlar. Öykümüze geçmeden, Ezo´nun güzelliği üstüne dillerde dolaşanları özetlemeye çalışalım: - Öylesine güzelmiş ki Ezo; görenler, iki yanağına birer elma oturtulmuş sanırlarmış. - Öyle güzelmiş ki Ezo; bakanlar bakmaya doymazlarmış. - Öyle güzelmiş ki, bir yaz günü kapısını çalıp bir kap ayran isteyen gurbetçi bir çerçi, Ezo´nun güzelliği karşısında şaşalayıp, Ezo´nun uzattığı ayran tasını yere düşürüp kırmış. - Öyle güzelmiş ki Ezo; gülümseyerek bakmasıyla, düşmanları barıştırırmış, - Öylesine güzelmiş ki Ezo; olursa o kadar olurmuş… Öykümüz Başlıyor… Ezo´nun güzelliği söyleyen dillere söylence olurken, Barak ovasında bir genç adamın adı dillerde dolaşır olmuştu. Bu komşu Beledin köyünden, "Şitto" Hanefi Açıkgöz´dü. Şitto´nun bağlaması, akarsulara "Siz şırıldamayın, ben şırıldayım"; seside bülbüllere, "Siz şakımayın, ben şakıyayım" diyen cinstendi. O sıralar Hanefi 30; ay´a "Sen doğma ben doğayım" diyen güzeller güzeli Ezo da 20 yaşlarındaydı. Gün o idi ki; Uruş köyünde Hacı Mamuş´un düğünü vardı. Düğüne Ezo da Şitto da çağrılıydılar elbet. Düğünde tüm gözler gelini de güveyi de unutup, Ezo ile Şitto´yu izledi. Şitto, Ezo´ya gönlünü kaptırdı. Şitto Hanefi´nin gönlüyle kafası aynı telden çalıyordu. Bu nedenle, Ezo´ya dünür yolladı. Hanefi, ala ala "düşünelim" cevabı aldı. Araya acımasız zaman girdi. Bu ara Şitto, kendi köyü Beledinden Mehmet Örtürk´le yörenin töresi olan "değişik"i uygulamaya karar verdi.( Bu töreye göre, bir erkek, hısımlarından bir kızı bir arkadaşına verir, arkadaşının hısımı bir kızı alır. Böylece iki tarafta çevrede "kalın" diye anılan başlıktan kurtulmuş olur.) Şitto halası Hazik´i Mehmet´e verecek; buna karşılık Mehmet´in kızkardeşi Selvi´yi alacaktı. Araya girenler girdi; bu "değişik" gerçekleşemedi. Öyle ki; Şitto Hanefi, eş-dostla acı-yüz (yani onların yüzüne bakamaz) oldu. Ezo Şitto İle Evleniyor Derler ya; "İnsan sarayda olmamalı. Sareay insanda olmalı…" Şitto´nun doğru dürüst evi bile yoktu ama, yüreğinde Ezo geziniyordu. Eşin dostun araya girmesiyle, Ezo Şitto´ya çatıldı. "Ele gelin gelir, bize kalın gelir" demişler. Bu evlenmede Şitto´ya kalın (başlık) da gelmeyecekti. Çünkü Şitto Ezo´yu almasına karşılık, Ezo´nun ağabeyi Zeynel´e halası Hazik´i verecekti. Alan razı veren razı… Güzün ortanca ayında iki düğün birden kuruldu. Şitto´yla Ezo´nun düğünü Beledin köyünde; Zeynel´le Hazik´in düğünü Uruş´ta kuruldu. Zurna öttü davul vuruldu… Alındı, verildi; iki köyde, gerdeğe girildi. Sen sağ ben selamet. Bu demektir ki iki köyde iki mutlu yuva kuruldu. Şitto ile Ezo, sizlere layık mutlu bir yaşamı sürdürüyordu. Ağızlarının tadı yerindeydi yani. Gelgelelim, mutlulukları göze geldi. Daha doğrusu aralarına arabozucular girdi. Yemediler-içmediler, dedikodu yaptılar. Atalarımız "Söz taşıma taş taşı" demiş ama, bazı kendini bilmezler söz taşıdılar. Hatta kendileri söz uydurup getirdiler, götürdüler… Bir harman sonu evlenmişlerdi; ikinci harman sonuna dek birlikte yaşayamadı Şitto ile Ezo, Şitto öykülerini bir cümlede özetler. "Kötü talih geç buldum; tez yitirdim…" Şitto Ezo´yu boşayınca "değişik" töresince halası Hazik de geri döndü. Ezo´nun İkinci Evliliği Efsanesel güzel Ezo, Şitto Hanefi´den ayrıldıktan sonra altı yıl dul kaldı. Yörenin ağızbirliği etmişçesine anlattıklarına göre Ezo, bu süre boyunca daha bir serpildi, daha bir güzelleşti. Öyle ki görenin gözü kalırdı. Nasıl anlatmalı: O bir ışıktı da, tüm erkekler, onun çevresinde pervane kesilmişlerdi. Genç-yaşlı, zengin-fakir, nice talibi çıktı Ezo´nun. Her talibi, tek tüy isteyen Hz. Süleyman´ın önünde tüm tüylerini döküverdiği söylenen yarasa örneği, neyi var-neyi yoksa önüne seriyorlardı Ezo´nun. Ezo tam altı yıl, evlenme önerilerini geri çevirdi. Sonunda, ailesinin de ısrarı üzerine, kendisine genç kızlığından beri talip olan Teyzeoğlu Memey´le evlenmeye razı lodu. Türkmen oymağından olan Memey Suriye´nin, Calabrus ilçesinin Türkiye sınırına yakın Kozbaş köyünde oturuyordu. Ezo 1936 yılının güzünde Uruş´tan Kozbaş´a gelin gitti. Bu evliliğide değişik töresine göre olmuş; onu alan Memey, bacısı Selvi´yi, Ezo´nun ağabeyi Zeynel Bozgedik´e vermişti. Öykünün Sonu Ezo´yla Memey´in iki kızları oldu. İlki fazla yaşamadan öldü. "Celile" adlı ikinci kızları halen sağdır ve Suriye´de yaşamaktadır. Ezo´nun ikinci kocasıyla geçimi yerindeydi. Ne var ki "gurbet" denilen bir ateş yüreğini yakıyordu da. Türk köylüsü "çalının ardı gurbet" der. Ezo da, Kozbaş´tan Türkiye´yi, Uruş´u görüyordu.Hatta ara sıra doğduğu köye gidip geliyordu ama, bunlar özlemini azaltmıyor, pekiştiriyor, dayanılmaz hale getiriyordu. Yakınları onun "Vara öleyim, tek yurdumda kalayım" dediğini anlatırlar. Ezo bir de "göreceksiniz bu gurbetlik beni öldürecek" der ve öldüğünde, hiç olmazsa Türkiye´yi görecek bir yere gömülmesini dilerdi. Dediği de oldu. Suriye´ye gidişinin yirminci yılında, 1956 güzünde Ezo yatağa düştü. Hastalığının ince hastalık (verem) olduğunu, herkes gibi kendisi de biliyordu. Ezo, kızı Celile´yi yatağının başından ayırmak istemiyordu. Ecelle kavil gününün gelip çattığını anlıyor, tek avuntuyu güzel kızı Celile´de buluyordu. Ve Ezo Gelin güz yağmurlarının düştüğü bir Cuma, yatsı vakti son soluğunu soludu. Eşi ve yakınları, casiyetini dikkate alarak, onu; arasıra tepesine çıkıp yaşlı gözlerle Türkiye´yi seyrettiği Bozhöyük´ün en yüksek noktasına gömdüler. "Mezarı oradadır şimdi-o kum ülkesinde…" EZOGELİN TÜRKÜSÜ Ezo gelin benim olsan seni vermem feleğe, Güzel yosmam başın için salma beni dileğe, Anası huridir de, kendi benzer meleğe Nenneyle de ah bahtı karam nenneyle, neneyle Çık Suriye dağlarına bizim ele eleyle, Gel bahtı karam gel sıladan ayrı yazılalım gel… Ezo Gelin çık Suriye dağlarının başına, Güneş vursun da kemerin kaşına kaşına, Bizi kınayanın bu ayrılık gelsin başına başına Nenneyle de ah bahtı karam nenneyle, neneyle Çık Suriye dağlarına bizim ele eleyle, Gel bahtı karam gel sıladan ayrı yazılalım gel…

Muhtar Seçimi

zaman: 6/04/2008 0 yorum
anadolunun bir köyüne muhtar lazım olur ama kimse muhtar olmak istemez bunun üzerine köy ağası her kezi köy meydanına toplar fakat bi değişiklik olmaz ama bi eksik vardır köyün çobanı memo memoyu da çağırırlar köy ağası: - her kez donunu indirsin .....ğı en büyük olan muhtar olacak!! memonunki en büyüktür memo muhtar olur eve gidip karısına böyle böyle oldu muhtar oldum der bunun üzerine memonun karısı: -vışşş cemşit nerdeymişşş???

Türklere Özel Ölçü Birimleri

zaman: 6/04/2008 0 yorum
1."abi geçen bi balık yakaladık nah kolum gibi" 2. "muhsin abi geçen bi woofer almışım öküz gibi ses çıkarıyo. mükemmel abi." 3. yol tarifinde bir ölçü birimi olarak yüz metre. 1 yüz metre = 300 metre 4. başarılı bir türk aşçı, fransa'da bir lüks otele transfer edilir. diğer aşçılara bazı tarifler öğretmesi gerekmektedir. geçerler ocağın başına, bizimki başlar: - bir tutam maydonoz, bir tutam karabiber, yetecek kadar su... fransız dayanamaz sorar: - bunların bir ölçüsü yok mu? bizimki terslenir: - ben ne diyorum? bir tutam olacak demedim mi? 5. "g.t kadar" gibi söylendiğinde sadece türklerin anlaması muhtemel, hatta bazen türk olanların dahi anlamakta zorluk çektiği ve sizin karşınızdaki kişinin nasıl bir ortamda yetiştiği, sosyo kültürel yaşantısı gibi konularda derin tespitler yapmanıza sebebiyet veren ölçü birimleridir. -kaç metrekare lan senin ev.? -g.t içi kadar ya, fazla değil. 6. ayrıca yön tariflerinde de çığır açmış olmaları kaçınılmazdır. -ne tarafta abi bu dükkan. -s.k.mn istikametinde. , gibi. 7. burdan sana kadar, bilemedin kapıya kadar 8. bir de bunların trakya insanına özgü olanları vardır ki, genelde revaçta olmama nedenleri nezaketsizliktir: iki güzel örneği: küçük ev: bülbül b.züğü kadar / yenilen az yemek: kedi ç.kü kadar bişey yedim 9. kasıktan dize kadar.... 10. türkün kendisi ölçü birimidir: türk kadar kuvvetli, bir türk dünyaya bedel 11. kavgaya giderken "bir kamyon adam" toplanır, sayı belirtmek için uygun bir sıfattır. 12. çok uzakta: taa anasının .mında 13. çok uzakta: allah'ın unuttuğu yerde 14. çok uzakta: ali fakılının tay s.kt.ğ. yerde 15. çok sıcak: gavur a.ı gibi yanıyo mübarek!! 16. yakın yol: bir sigara içimlik mesafe.

Pazartesi, Haziran 02, 2008

[Doğuş] Yıkık

zaman: 6/02/2008 0 yorum
Konuşmayayım diyorum Bugün artık suskunluğum isyanda Soruyor bana ey akılsız yürek Bu ne kadar sürecek diye Ona söz dinletemedim beni anlamıyor Ona söz geçiremedim beni dinlemiyor Yıkık dökük harap olmuş Her bir yanım Bin parçaya bölünmüş Kalp harelerim Sen orda mutluluk resmi sunuyorsun Ben duyayım diye duyayım diye.... Konuş diyorum Susma artık suskun kalma Akıl mı kaldı durmuşken tükendi Karardı dünyam Off yok artık buna inanmıyor kalbim Off uyan artık uyanda gör dünyanı Yıkık dökük harap olmuş Her bir yanım Bin parçaya bölünmüş Kalp harelerim Sen orda mutluluk resmi çiziyorsun Ben duyayım diye duyayım diye

Bebişler

zaman: 6/02/2008 0 yorum
Resimleri gif olarak hazırladım boyutu büyük olduğundan yüklenmesi bir kaç saniye sürebilir.Ama inanın beklediğinize deyecektir ;)

Image and video hosting by TinyPic

Pazar, Haziran 01, 2008

Tamamen Çekimser :]

zaman: 6/01/2008 0 yorum
Endişelerim , korkularım , kahkahalarım ve umudum var Ama biliyorum , mutlu son da var Daima canımı yakan Korkmuşsam , kaybetmeme izin ver Acıkmışsam , bırak alayım Üşümüşsem , bedenimin güneşe erişmesine izin ver Yanlışsam , bırak , öğreneyim Pislenmişsem , bırak kirlerim kalsın Eğer yorulmuşsam , izin ver , gözlerimi kapayayım Yaralanmışsam , bırak hissedeyim Üzgünsem , bırak gözyaşlarım aksın Aptalsam , bırak o şekilde davranayım Sıkılmışsam bırak göstereyim Eğer kötüysem , izin ver olayım Ve Eğer eminsem , bırak söyleyeyim Endişelerim , korkularım , kahkahalarım ve umudum var Ve biliyorum , mutlu son da var İstekliyim ve hazıırm Sadece bazı zamanlar acıtıyor ama Gelecek için koşuyorum veAtlıyorum...

Göksel Benden Geçti Aşk

zaman: 6/01/2008 0 yorum
Bana seni unutturacak Bir yer yok ki bu dünyada Dayanmalıyım, yaşamalıyım Senden kalanlarla Senle başladı, seninle bitti Göçmen kuşlar gibi bir vakitlikti Benden geçti aşk, benden geçti aşk Gündü ağardı, geceydi karardı Açtığı kapıyı kendi kapattı Benden geçti aşk, benden geçti aşk Tesadüfler hikayesi Bulduğum gibi kaybettim seni Senle başladı, seninle bitti Göçmen kuşlar gibi bir vakitlikti Benden geçti aşk, benden geçti aşk Gündü ağardı, geceydi karardı Açtığı kapıyı kendi kapattı Benden geçti aşk, benden geçti aşk

Kız Avatarları

zaman: 6/01/2008 0 yorum
 

Hep-Yek Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea