Pazartesi, Aralık 09, 2013

Neysek Oyuz

zaman: 12/09/2013 0 yorum
Bakıcı sorunsalına devam. Aylardır sorunumuzu aşamadık aşamayacağımızı anladık. Bi gün gezme derdi, bi gün pazara gitme derdi, bi gün çocuğu kocasına bırakma, bi gün erken alınma.  Ayrı çorba yapamaz altı kirlenince yıkayamaz. Ne yapar. Açık açık söyledim. Senin bu çocuğa bakmaya niyetin yok dedim. Bu hafta son kez gönderiyorum.Allah pişman etmez inşallah.

Çarşamba, Ekim 30, 2013

istedim oldu

zaman: 10/30/2013 0 yorum
Allahıma şükürler olsun. Bugüne kadar biraz uğraşmış ta olsam çookkkça sabır çekmişte olsam, hatta çok gözyaşları dökmüşte olsam Allahım beni kırmadı, her istediğimi verdi. Umutsuzluğun dibine vurmadım desem yalan olur. Daha geçen hafta "bir işimde sorunsuz yürüseydi bari" diye dövündüm durdum. Ama keşke her cümlenin sonundaki ama bu kadar güzel olsa. Çünkü dualarım kabul oldu. Allahım bana ev almayı nasip etti. Bi ablam derdi ki bişey isterken çok şey iste, en büyüğünü iste çünkü Rabbimin her şeye gücü yeter...
Ben büyük bir ev istemedim, lüks bir ev de  istemedim. Benim olsun, yuvam olsun sonra Allah büyüktür ben yine dişimi tırnağıma takar büyüğünü de yaparım İnşallah dedim.
Hep diyorum ki biz iki maaşla bu borcu kaldırıp kaldıramayacağımızı planlıyoruz düşünüp tartıp ölçüp biçiyoruz. Yavrum düşünmesin. Hayata 1-0 önde başlasın gözünün önünü görsün ohh desin ahh demesin.



Allahım senden en büyük dileğim evladımı bana bağışla tırnağına taş deymesin. Beni evlat acısıyla sınama.  

Çarşamba, Eylül 11, 2013

Bunu mutlaka denemeliyim tencerede cikolata soslu kek

zaman: 9/11/2013 0 yorum

Tencerede Çikolata Soslu Kek

2 votes, average: 5,00 out of 52 votes, average: 5,00 out of 52 votes, average: 5,00 out of 52 votes, average: 5,00 out of 52 votes, average: 5,00 out of 5 (2 oy, puan: 5,00 / 5)
Puan verebilmek için  yapmalısınız.
Kaç Kişilik: 8-10 kişilik Hazırlama:10dk Pişirme:45dk

 
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • Kabartma tozu
  • Dövülmüş ceviz
  • Arzu ederseniz başka kuruyemiş türü ya da damla çikolata
  • 1,5 su bardağı un
Çikolata sosu için;
  • 3 paket çikolata (arzu eden hazır çikolata sosu da kullanabilir)
Yumurta ile şeker çırpılır. Un ve kabartma tozu haricindekiler eklenir, çırpılır. En son un ve kabartma tozu, ceviz de eklenir. Kaşıkla karıştırılır. Kek kalıbı margarinle yağlanır. Büyük bir tencerenin dibine sıcak su konulur. Karışım kalıba dökülür, tencereye oturtulur. Üzerine havlu örtülüp tencerenin kapağı kapatılır. Su kaynayınca ocağın en ufak gözünde en kısık ateşte pişirilir. 40 dk sonunda kürdan testi yapılır, kek pişince tencereden kalıp çıkarılır. Kek kalıpta soğutulduktan sonra servis tabağına ters çevrilir . Benmari usulü eritilmiş sütlü çikolata gezdirilir. Afiyet olsun.Tencerede Çikolata Soslu Kek 2

Cuma, Ağustos 02, 2013

Dis Bugdayi Fikirleri

zaman: 8/02/2013 0 yorum
Bayram sonrasında kuzucuğum için diş buğdayı yapmayı planlıyorum. Aklımda bir sürü dekorasyon ve ikram fikri oluştu. Bunları burada bir araya toplamak ve fikirlere açık olduğumu ilan etmek istedim. Resimleri takip ediniz ;)


Gittim ben

zaman: 8/02/2013 0 yorum
Yerinde ve doğru olarak söylenemeyecek tek kelime "ÖLDÜM"müş.
Aslında bu bilginin konumuzla alakası yok. Ben sadece gidiyorum demek isterdim. Birine gözdağı vermek için tehdit için ya da başka bişey için değil. Beni bırakma demek için gitmek istemiyorum demek için. Koptum ilerliyorum artık, gitmek te istemiyorum ama benim için bu firma arkadaşlarım her şey bitti bitiyor. Gitti gidiyor...

Çarşamba, Temmuz 31, 2013

Deichmann ayakkabı alan aklıma ...

zaman: 7/31/2013 0 yorum
Bi halt edip Deichmann'dan ayakkabı aldım. Modeli o kadar hoşuma gitmişti ki... Bayıla bayıla aldım resmen. Ama ne oldu. 10 günde lime lime oldu. Burun kısmındaki ve topuk kısmındaki kumaş rezil oldu.Yırtıldı. Sade burun olsa ayağımı yere sürdüm falan dicem. Hadi çalışırken farkında olmadım sağa sola sürttürdüm dicem ama topuktaki kumaşa 10 günde ne olur yahu. Şimdi bi de değişim işi çıktı diye hayıflanırken Bi de ne göreyim. Deichmann'ın öyle bir politikası yokmuş. Alırız inceleriz bilmem ne derken yok bu kullanım hatası diye salladılar. Ayakkabımı değiştirmiyorlar. Şimdi hafta sonu ayakkabımı teslim alıp Tüketici hakem heyetine başvurcam. Bağımsız bilirkişileri inceleyecekler. Bakalım onlar ne diyecek.
Sözün özü yaşadığım acı tecrübe ile Deichmann'a güvenip ayakkabı almamanızı tavsiye ediyorum. Çünkü Nasrettin Hoca fıkrasındaki gibi altı kağıt ayakkabı satıyorlar :)) İnternette dolaşırken benimki gibi bir çok şikayete de rastladım. Ben yandım siz yanmayın!!!

Salı, Haziran 04, 2013

TERBİYESİZ YAZI

zaman: 6/04/2013 1 yorum
Bazı insanların kendilerini bi bok sanmalarını anlayışla karşılıyorum. Çünkü hakkaten boklar!

Cuma, Mayıs 17, 2013

icim

zaman: 5/17/2013 0 yorum
İçime attıklarım büyüdükçe bloguma yazdıklarım çoğalıyor :) Demek ki dertliyim - Demek ki hayata tutunmaya çalışıyorum ;)

Çarşamba, Mayıs 15, 2013

zaman: 5/15/2013 0 yorum
Korkmayı ne zaman öğrendin ilk korkun neydi bebeğim. Hep aynı soru içimde.
Dün ilk gözyaşlarını gördüm, göz pınarlarından süzülemediler bile. İçime aktılar.







Bu yazıyı bir ara bloguma not etmişim.
İlk göz yaşları Verem aşısını vurduklarında akmıştı. Ama korkuyu ne zaman kimden öğrendi bilmiyorum. Çok üzülüyorum. O her ağladığında korkma, tamam, bişey yok, ben burdayım gibi şeyler söylüyorum. Korkması beni mahfediyor.

BI DE AVON TEMSILCISI OLDUM

zaman: 5/15/2013 0 yorum
Hayatım son zamanlarda inanılmaz sıkıcı, boğucu, yorucu ve monoton. Renk katmak bişeyler yapmak istiyorum ama şu ana kadar yapabildiğim pek bişey olmadı. Şöyle bi düzene otursa oh dicem ama yakınlarda öyle bir ihtimal görünmüyor. Sanırım evin temizliği için bi kadınla anlaşmam gerekecek. Kendime ev almak için yanıp tutuşurken bu tarz harcamalar çok zoruma gitse de başka çarem yok gibi.
Neyse işte bütün bunlar arasında Avon temsilcisi olarak hayatıma renk kattım :) Ata yanımdayken alışveriş yapmam olanaksız olduğundan sürekli alışveriş merkezlerine gidip elim boş dönüyordum. Ya da en zaruri ihtiyaçlarımı en kısa sürede alıp çıkmaya çalışıyordum. Şimdi en azından kozmetik ihtiyaçlarımı enime boyuma düşüne taşına yapıyorum. (Aslında online shop sitelerinden de alışveriş yapabilirim ama onlara kargo parası vermek sinirimi bozuyor) Rengarenk rujlarla mis gibi parfümlerle hayatıma renk katıyorum. Ohhh azcık da olsa mutlu oluyorum. Arkadaşlarımda dayanamıyorlar sipariş veriyorlar :) Bundan sonra aldıklarımı buraya yazarak beğendim beğenmedim de yapcam. Mutlu olmak için ne yapmam gerekiyorsa yapcam..

Salı, Mayıs 07, 2013

Sorunlar bitmiyor degisiyor gelisiyor "MUS"

zaman: 5/07/2013 0 yorum
Yeni sorunsalımızın baş harfi BAKICI
Atayı bakıcıya gönül rahatlığıyla bırakabilmek için kadını çok sevmeye benimsemeye yakın olmaya çalışıyorum. Patron gibi değilde arkadaş gibi davranmaya gayret ediyorum. Aksi halde insan bebeğini birine atıp hayatına devam ediyormuş gibi hissediyor. Kadını üzmemek için gönlünün hoş olması için elimden geleni yapıyorum. Belki çok bişey değil ama bana göre çok şey. Kendimi onun yerine koyuyorum ve kısıtlanmayan tedirgin edilmeyen bir insanın çok daha rahat çalışacağını çocuğumu da rahat ettireceğini düşünüyorum. Genel olarak bakıcımızdan da memnunum. Tek sıkıntı dışında. Bakıcımız evinde oturmaya alışamadı. Gezmeye gitmekten misafir kabul etmekten kendini bir türlü alamıyor. Daha dün telefon edip üst sokaktaki arkadaşına gitmek için izin istedi. İyi tamam dedim. Akşam eşime arabayı bana bırakın da yarın oğlumun kermesine gidicem demiş. Bi de üslubu beni hasta ediyor. Uyanık olursa yanıma alırım uyursa eşime bırakıp çıkıcam demiş. Nasıl böyle konuşabilir ki. Bende mi sorun var bilmiyorum. Ama canım çok sıkılıyor. Madem bugün böyle bi işin var bari dün gezmeye gitmeseydin. Bu ay bir gün oğlunun doktor kontrolü bir gün kendisinin ki var. üstelik kendisininki için izin değiştirmem gerekiyor. Hesaplıyorum Mayıs ayında 5 tane cuma var. 2 tanesini dr kontrollerinden dolayı kapattı bile geçen hafta da 1 Mayıs vardı evdeyiz diye bebeği göndermedim o da dinlensin dedim. Etti 3. EEE yani.? 23 Nisanda tadilat yapacaktım oğlunun gösterisi varmış diye kıyamadım tamam sen çocuğunu gezdir ben sonra yaparım dedim geçtiğimiz cumayı da ona kitledim. Canım sıkılıyor yaa. Kadını üzmeyeyim diyorum ama karşıma alıp konuşmam gerekecek. Nasıl yapacağımı bilemiyorum. Ben bunları düşünürken oğlum beni anlıyorsa annem benden kurtulduğu günleri hesaplıyorsa diye düşünüyorsa diye aklıma geliyor ve içim içimi yiyor. Çocuğumu kucağıma alıp seni çok seviyorum seni çok seviyorum diye tekrarlıyorum. Benim derdim çocuğumu başkasına baktırmak değil. Onunla kaliteli zaman geçirebilmek için zemin oluşturmak. Öfffff
Ben o evdeyken hiçbir iş yapmıyorum. O uyumadan uyumuyorum. O açken yemiyorum. Bakıcımın da bunu anlamasını istiyorum. Ama anlamayacak sanırım. İçimden bişeyler kopuyor. Çok üzülüyorum :(

Çarşamba, Şubat 13, 2013

Disim agriyoooo

zaman: 2/13/2013 0 yorum
Bu hafta ağrıya sızıya doyduk çok şükür. Perşembeden beri bebişim dahil hastayız. Tam iyileştik derken bu gece de diş ağrısına uyandım. Ağrıma mı yanayım bebeğimle nasıl doktora gideceğimi mi düşüneyim Mustafanın iş yoğunluğunu mu?Allahım ben de mi bi pislik var. Nedir bu şansım? Hamile kalana kadar ağrımayan dişim o günden beri ağzıma sıçıyo resmen.

Edit: Ağrılarımın dayanılmaz olduğu bir gün 2 yirmilik dişimi birden çektirip bu dertten kurtuldum. Meğer yirmilik dişlerim ağrıyormuş bu kadar acıyı boşuna çekmişim.

Salı, Ocak 29, 2013

Emzirmek mi?

zaman: 1/29/2013 3 yorum
Bu kelimeyi duymak istemiyorum. Hayatımın kabusu oldu resmen. Unutmamak için aklıma gelen her ayrıntıyı yazmak istiyorum. Bebeğimi sezeryanla dünyaya getirdim. İlk doğduğunda sütüm yok denilecek kadar azdı ama emzirdikçe çoğalacağını düşündüğümden sürekli göğsümde tutuyordum o da şikayetçi olmuyordu. sanırım bu sadece 1 gün sürdü. Göğüslerim feci ağrımaya başladı. Uçları beni mahfediyordu. Bunu söylediğim de kimse beni anlamıyordu. Emzir diyor başka bişey duymuyorlardı. ben de bunun normal olduğunu, geçeceğini umup onlara uyuyordum. İkinci günün gecesi bebeğimi ağlayarak dişimi sıkarak emzirdiğimi hatırlıyorum.Yüzümü yıkamak için lavaboya gittiğimde çamaşırımdaki kan damlalarını farketmiştim. Daha fazla dayanamayacağımı söylediğimde biri mama vermeyi akıl etti. Anneme sütümün yetmediğini göğsümün acıdığını bebeğin aç olduğunu hiç bişeyi anlatamadım İkna olmadı yani. Emzir diyo başka bişey anlamıyo kadın. Bebek uyanıp emmek isteyecek diye ödüm kopuyordu. 3. gün doktor son kontrolümü yapmak için geldiğinde "tabi ki mama vereceksin, bebeğin iri, şu an onu doyurman mümkün değil" demeseydi hala kıvranıyor olurdum herhalde. Bu tantanalar eşliğinde evimize kavuşmamız emzirme sorunlarımı çözmedi tabi. Aynı gün göğsümün kabuk bağladığını farkettim. Ertesi gün sertleşen kabuklar süt kanallarnı tıkadığı için ateşim ve göğüs ağrılarım başladı.Neyse ki zaman geçirmeden bir pompa edindim ve sütü yavaş yavaş sağarak büyük felaketlerden kurtuldum. Herşey yoluna girmeye başlamışken sıra kusmalara geldi. bebek sürekli kusuyor. Şanlıysam üstünü değiştirirken  kusmuyor fakat tekrar emmek istiyor. Göğüslerim boşaldığı için mama vermek zorunda kalıyorum Mama verdiğim için canım sıkılıyor. Gaz çıkarmaya korka korka gaz çıkarıyorum genellikle bir posta daha kusuyor oof oofff. Kısır döngü böyle birşey işte. bebeğiniz uyanır altını değiştirmek isterseniz emmek istediği için ağlayarak ortalığı yıkar. Bir dakika içinde boğazı kuruyup öksürmeye başlayıncaya kadar ağlar.Kıyamaz emzirirsiniz. Emzirdikten sonra altını değiştirirseniz kusar.Altını ve üstünü değiştirir bir daha emzirirsiniz sütünüz yetmez mama versem mi diye düşünürsünüz...
Şaka gibi.
Sonra bebek çok kustuğu için doktora götürdük. Tarttı ve ovv ammaann çok kilo almış bu kadar çok yerse tai kusar dedi. Mamayı kesin muhtemelen kusması kesilir dedi. Oh ne güzel anlattı.Mamayı kestik ilk gün uyuyamadı yavrum birazcık verdik. İkinci günden sonra hiç vermedik. Kusması da azaldı ama günümüz bebeği avutmakla geçer oldu. Bebeğin emme düzenini ayarlamak her ağladığında emzirmemek gerekiyordu.
Hala da gerekiyor beceremedik uğraşıyoruz.
Not:Burdaki zzzların hepsini ben yapıyorum. Yani uğraşıyorum çabalıyorum üzülüyorum.Ve şu an canım o kadar sıkkın ki yazıyı tekrar okuyup kontrol etmek bile istemiyorum.

Cumartesi, Ocak 19, 2013

Ayak izleri

zaman: 1/19/2013 0 yorum
Yürüdüğüm yollarda ayak izleri görmek beni mutlu ediyor. Biliyorum ki çok kişi bu yollardan geçti. Şimdi sıra bende. Kendime güveniyorum hiç korkmadım ne yaparım diye. Sevgimle içgüdülerimle her zorluğu aşarım gibime geliyor. Olmadığı yerde doktorlarımız var omuz vermek isteyenlerimiz var ama önce ben varım. Yüzüme beni anla diyerek bakan ve tek umudu onu anlamam olan bir bebeğin annesiyim. Bu aralar daha önemli bir işim, ihtiyacım ya da beklentim yok. Aslında var. Çok sıkıldım dışarı çıkıp hava almak istiyorum, rahatça dolaşmak istiyorum, yemeğimi acele etmeden sohbet ederek yemek istiyorum, üstümde kusmuk kokusu olmasın istiyorum. Kimi zaman rahatça uyumak istiyorum. Ama bu başka bir şey. Yatağımın yanındaki beşiğinden bana bakarken içimden ona akanları hissetmek her şeye değer.Çaktırmadan her gün yeni bir şey öğreniyor. Bunu farketmek keşfetmek dünyanın en güzel şeyi.
 

Hep-Yek Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea