Perşembe, Aralık 31, 2009

2009 gitsin de arkasindan konuscam

zaman: 12/31/2009 0 yorum
Şimdi yüzüne karşı 2009 u çekiştirmek olmaz.
2009 gidip 2010 gelince arkasından dedikodu yapmaya karar verdim :)


2010 senden çok umutluyum haberin olsun ;)

Transtayim

zaman: 12/31/2009 5 yorum
Tüm gücümle Milli Piyangoya odaklandım.
The Secret felsefesine göre inanırsam olur.
İnanırsam olacakmış bile demiyroum o kadar konsantreyim yani...
Geçen sene çok inanmadığımı farzederek bu sene çok pis odaklandım.
Yalnız tutar konusunda kararsız olduğum için ödülümün amorti olma ihtimali de var ama sorun değil.
Önemli olan katılmak :P
Bide şimdi para istiyor olmam sağlık mutluluk falan istemediğim anlamına gelmez.
Sadece onlara ulaşma mantığı farklı.
Sonuç olarak iki çeyrek biletim var.
Heyecanla gece yarısını bekliyorum.

PS: Biletimin birini babam Ankara'dan getirmiş bugün verdi bana.Bu sene babamdan böyle bi güzellik beklemiyordum ne de olsa senenin çeyreği limoni geçmişti.Ne olursa olsun bir ömür o babam ben de onun kızıyım bunu bir kez daha hatırlamak hoşuma gitti.
Duygulandım beaaa...

Salı, Aralık 29, 2009

Mesela Simdi Yaz Gelse...

zaman: 12/29/2009 2 yorum
Kış tam anlamıyla gelmedi biliyorum.Ama ben şimdiden sıkıldım kıştan.
Yapmak istediğim bi sürü şey varken bir bakıyorum gün bitmiş.
Sonra gece bi türlü bitmiyo.
Bana inat yapıyo artık eminim.
İşten eve gelmeyi bile canım istemiyor artık.
Nasıl olsa eve gidip sıkılcam.
Öyleyse koşa koşa gitmenin ne anlamı var ki?

İnsanın koşa koşa eve gitmesi için de bi sebep lazımmış şimdi farkettim...

Cuma, Aralık 25, 2009

Bugün

zaman: 12/25/2009 2 yorum
Bugün bana "yeni yaşında tüm dileklerinin gerçekleşmesini dileriz" dediler.
Bende dileklerime bir göz atayım dedim.

CanımınCANı olmak istiyorum.
Benim ve sevdiklerimin ruh ve beden sağlığı yerinde olsun istiyorum.
Büyük ikramiye olmasa bile büyük bi ikramiye kazanmak istiyorum.
Ruhsatname denilen belgeye sahip olmak istiyorum.
Eceyi daha sık görebilmek istiyorum.
Herkes doğduğum için değil yaşadığım için mutlu olsun istiyorum.
Kilolarım yerine mutluluğumdan söz edilsin istiyorum...

İlk aklıma gelenler bunlar.Liste uzun ama hepsini söylersem unuttuklarım içime dert olur...

Gunun Haberi

zaman: 12/25/2009 0 yorum
http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=134507

Sonunda birileri bişey yapmaya karar vermiş tebrik ediyorum.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir adayı olarak şimdiden meslekten soğuduğumu her fırsatta söylüyorum.
En sinir olduğum şey (ya da şeylerden biri) kendini savunamayan pısırık insanlardır.
Muhasebecilerinde çoğu böyledir.
Mükelleflerin hakkını çatır çatır savunurlar da kendilerine gelince yapamazlar.
Umarım mükellefler utanır da ellerini ceplerine atarlar.
Burda sadece tahsilattan bahsedilmesi tek sorunumuzun bu olduğu anlamına da gelmiyor...

Perşembe, Aralık 24, 2009

Tarifi Veriyorum...

zaman: 12/24/2009 2 yorum
Biraz Cevahir
Biraz da  Recep İvedik
Üstüne de Polat Alemdar kullandık mı tamamdır.
Buyrun size Klasik Türk Erkeği.
Afiyet olsun...

Çarşamba, Aralık 23, 2009

Recep ivedik 3 Fragmanı

zaman: 12/23/2009 3 yorum
Arkadaşımın yorumu :Bu adam gittikçe daha da iğrençleşiyor...
Benim yorumum:İçimdeki  ses her Türk erkeğinin içinde bir Recep İvedik var diyor...Ooooy oyoyoy



Küçük Bir Hesap

zaman: 12/23/2009 0 yorum
Tarih bir kez daha tekerrür etti ve yanıma çok bilmiş bir kadıncağız daha geldi.
Bana akıl sormaya gelmiş hesapta ama benim önerimi  düşünmekten çok beni kendi fikrine ikna etmeye çalıştı.
Söylediklerim mantıklı geliyor ama işine gelmiyordu.
Canı sıkıldı...
Tahminimce benimde canımı sıkmak istedi.
Bi ara  sessizlik oldu sonra alakasız bi şekilde arabanız var mı dedi?
Tabi babamın var dedim.(Niye tabi demişim ki :S )
Kendi adınıza arabanız olup olmadığını soruyorum dedi.
Yok dedim.
Biraz durdu bi yere telefon etti naber nasılsın muhabbetinden sonra, bende bugün araba alıyorum da çok yoğun olcam falan dedi.
Gülümsedim :)
Normalde olsa aklından ne geçirdiğini merak ederdim ama bu sefer merak edilmeye değer bile bulmadım.Hiiçç umursamadım.
Takdir-i ilahi işte az önce kadın yine bir hevesle geldi noterde işim vardı eşimde buraya gelecek falan dedi.
İyi dedim buyrun hoşgeldiniz.
Oturdu ama duramadı ben bi vekalet vercem bari zaman kaybı olmasın verip geleyim dedi.
Notere gitti geldi tüühh vekalet ücreti  artmış param yetmedi dedi.
Neyse lafı uzatmayayım yeterince uzadı zaten.
Bana araba alıyorum diye hava atmaya çalışan kadın 35 Tl vekalet ücretini benden borç almak zorunda kaldı.

Küçük hesaplarla birini ezmeye-üzmeye çalıştığınızda Allah bunu yanınıza bırakmıyor bence.
Normalde olsa hahaha 35 Tl paran yok araba alıyorum diye hava atmaya kalkıyorsun diye dalga geçerdim.
Ama bu kadıncağıza acıdım dalga geçmedim...



Salı, Aralık 22, 2009

Benim Sevgili Minnoşlarım

zaman: 12/22/2009 5 yorum


Uzun bir süre kullanmaya kıyamadım.
Asla mutfağa koymadım,ellerimle yıkadım,benden başka kimsenin kullanmasına izin vermedim.
Minnoşlarım beniiiimmm....


Pıst:Gözümden, dilimden sakınıp saklar, bugünkü aklımla severim şimdi.....

Pazartesi, Aralık 21, 2009

Bu Gece Uzun Olacak

zaman: 12/21/2009 4 yorum
Benzetme değil.
21 Aralıkta kuzey yarım kürede en uzun gece yaşanıyormuş.
Hiçte havamda değilim dün uzun olsaydı uykumu alırdım bari.....

Di'li Değil Şimdi

zaman: 12/21/2009 2 yorum
Çantama bir bloknot koymaya karar verdim.
Unutmamam gereken çok şey vardı ve ne kadar zorlasam unutmamam gerekenler bir post olmuyordu.
Ama unutmaktanda korkuyordum.
Moralim bozuk gibiydi ama sadece heyecanlıydım.
İçimde buruk bir sevinç vardı ama sevinç neden buruk olsun ki diyordum.


Aycinin diğer yüzüklerinin şimdi ne olacağını merak ediyordum.
Belkide bunu merak etmemem gerekiyordu.
Belkide bu beni alakadar etmiyordu.
Belkide bunu o bile düşünmüyordu.



Kapımın çalınmasına 5 vardı ama çok geçti artık.
İsteklerim birer birer hayal oluyordu ve en ummadığım anda gerçekleşiyordu.
Çoğu zaman iş işten geçiyordu sanki.
Heyecanım tükeniyordu.
Ağlıyordum o zaman çaresizce.


Şaşkındım bi çok şeye inanamıyordum.


Ve bunların hepsi aslında şimdiydi...

Cumartesi, Aralık 19, 2009

Bana bak garson!

zaman: 12/19/2009 2 yorum
Üniversitedeyken kankamla ne zaman çarşıya insek Gülhan'da lahmacun yemeden yurda dönmezdik.
Gide gele oradakilerle de ahbap olmuştuk.
Bi gün yine eve dönme vakti geldi ama karnımız tok.
Yurda git otur motur diyene kadar acıkacağımızı da biliyoruz en iyisi biz yine de birer tane lahmacunumuzu yiyelim dedik ve restauranta girdik.
Neyse girdik lahmacunumuzu söyledik.Yemek gelene kadar da bu garson işe yeni başlamış falan diye dedikodumuzu yaptık.Sevgili kankamla benimde acayip bir limon severliğimiz var ama garson yeni olduğu için bundan haberi yok.
Garson bey kardeşim yemeği getirdi yanında maydanoz domates ve limon getirmiş sağolsun.
Ben limona baktım bana yetse kankama yetmez ona yetse bana yetmez.
Bir kaç parça daha limon getirirmisiniz dedim.
Garson amcam ters bi bakış attı tabi dedi gitti.
Ama o bakışta bi anlam gizlendiğini sezdik.
Neyse biz ufak ufak başlayalım derken garson bi servis tabağında tepeleme maydanoz,domates yığını ve limon getirdi.Ama öyle böyle değil gıcıklık olsun diye doldurmuş resmen.
Tabaklarımıza bakıyorum birer lahmacun.
Servis tabağına bakıyorum... Tövbe yarabbii.
Kankama baktım napcaz diye.
Ya adamla tartışacaz yada onu pişman edecez.
Kolları sıvadık başladık yemeye.
O maydonozların,domateslerin limonların yerinde yeller esene kadar hepsini yedik.
Bi taraftanda gülmekten ölüyoruz.
Kankam daha diyoki bana iki limon ayır onlarla da yemeğin üstüne keyif yapcam.Ben diyorum ki yemek mi? nerde? ben maydonozdan başka bi tat alamıyorum...
Lahmacundan bişey anlamadık ama iki tabak dolusu zerzevatı bi güzel yedik.
Bi taraftan da göz ucuyla garsonu kesiyoruz zavallım zafer kazanmış komutan edasıyla geziyor.
Masanın yanından geçerken bi baktı ki sona sakladığımız iki limon haricinde masa tam takır.
Adam ne kurtarırsam kardır deyip tabakları bi kaçırdı gülmekten öldük.
Arkasından daha onu da yiyecektik diye seslenmek istedim ama kankam gülmekten yiyemeyeceğini söylediği için vazgeçtik.

PS: Stil Direktörünü okuyunca yazayım bari dedim
Canım çok fena lahmacun çekti :(



Perşembe, Aralık 17, 2009

Candan Erçetin Yeni Albüm Yapmış

zaman: 12/17/2009 3 yorum
Adını da Kırık Kalpler Durağında Koymuş.
Candan Erçetin yeni albüm hazırlamış.
Onu da sessiz sedasız çıkarmış.
Benim bile son anda haberim oldu.
Seviyorum bu kadını.
Korsancılık yapmayın gidin parasını verin albümü alın :)

Salı, Aralık 15, 2009

Küçükken Böyle Değildim

zaman: 12/15/2009 6 yorum
Küçükkende böylemiydim acaba?
Bence değildim
Belki de farkında değildim.
Şuan böyleyim.
Neyim?
Kıskancım.
Sevdiklerimi sevdiklerinden kıskanıyorum.
Ama öyle böyle değil.
Resmen hasetimden çatlıyorum.
Üstelik bu öyle bişeyki görmezden gelemiyorsunuz.yok yok değilim deme şansım yok.
Burnumdan kulaklarımdan falan fışkırıyor.
Ve malesef çoğu zaman dudaklarımdan çıt çıkmıyor...

Niye çıkmıyor onuda bilmiyorum.
Aslında biliyorum çünkü kıskanmak öğğ tu kaka bişey.
Evet işte ben tu kaka bişey yapıyorum.
Yaptığımda da herkes kızıyor.

Pazartesi, Aralık 14, 2009

Durun çok sinirlendim

zaman: 12/14/2009 0 yorum
Haydins'in şu postunu gördüm de sinirlerim zıpladı.
Milletin eşşek yüküyle para döküp aldığı ve hiçbirşeye benzemeyen ugg botlara gönderme yapmış ama yorumsuz gönderme...
Çok ta iyi etmiş ellerine sağlık.
-Mal hiç bişeye benzemiyor.
-Bence çok pahalı.
-Herkeste var.
-Herkes almaya devam ediyor :S
Niye
Çünkü moda!
Allah Allaahhh o niye yaa.
Sinir oluyorum.
Taraklı ayaklarıma o sivri burunlu ayakkabıları sırf moda diye giymek zorunda kalmanın acısını ben bilirim.
Şimdi çok bilmiş bir iki kafa giymeseydiinnn zorlamı giydirdiler heheheee der
O kafalar fazla sevinmesin.
Çünkü öyle bi dönem geldi ki ayakkabıcılarda sivri burundan başka ayakkabı bulamadım.
Spor ayakkabılarda kumaş pantolon altına giyilemediği için olan bana oldu...

İstanbulda yaşarken karlı bir kış günü Atriuma gitmem gerekmişti.
O civardaki insanlar hadi Uludağa gidelim kayak yapalım tarzı yaşıyor olmalı ki camdan kar yağdığını gören herkes kayak takımlarıyla giyilen o acayip kıyafetlerle alışveriş merkezine gelmişti.
Görgüsüzlüğün böylesine yuuuhhh dedim...
Muhtemelen o insanlarının çoğunun arabası var.
Oraya arabanla girip çıkacaksın AVM de çok mu üşüyosun noluyosun.
Sonra biz (biz=acayip giyinmeyenler) sana hiç gıpta etmiyoruz havan falan da yok.

Aklı başında bir adamcağız demiş ki:
Kadınlar ne erkekler için ne de kendileri için giyinmezler.
Kadınlar diğer kadınlar için giyinirler.
Bence süper bi söz..



Pazartesi Sedromu mu? O Da Ne?

zaman: 12/14/2009 1 yorum
Düşündüm taşındım Pazartesi sendromu yaşamamanın tek yolu Pazar günü de çalışmak.
Ben öyle yaptım mesela :))

Pazar, Aralık 13, 2009

İngilizcem Yok Peki Türkçem ?

zaman: 12/13/2009 0 yorum


Hey Allahım Yarabbim söylermisin benim türkçem ne zaman düzelecek?
Eskiden çok okursan düzelir derlerdi.
Bayağı bi süre roman okudum, biraz şiir kitabı okudum, sonra kanunları okudum, en sonunda gazeteleri de okudum ama faydası olmadı.
Şimdi bakıyorum da bunların hiçbiride düzgün türkçe kullanmıyor ki...
Gazeteciler sokak ağzıyla konuşup yazıyor, roman yazarları devrik cümleci (ki beni de öyle yaptılar),kanunlar eski türkçe hatta çoğu kelimeler türkçe bile değil.
Eee benim sonun ne olacak şimdi.
Bazen yazdıklarımın anlaşılmadığından şüpheleniyorum.
Sorunumun noktalama işaretleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum ama emin değilim.
Bi de şu amalarla sorunum var.
Ya benim gözüme batıyor yada hakkaten dilime yapışmışlar  kurtulamıyorum...


Bu konuda fikri olan varsa beni aydınlatmasını önemle rica ediyorum...



Cumartesi, Aralık 12, 2009

Bugün Ne Giydim

zaman: 12/12/2009 4 yorum

Çizgili pijama  :))
Bugün ne giydim başlığını görür görmez aklıma bu geliyo :)
 (Sevdiğim şeylerin suyunu çıkarmayı seviyorum. )
Takip ettiğim bloglarda gittikçe artan bir sayıda bugün ne giydimciler var.
Bi kısmı hakkaten modayı falan takip ediyo benim aklıma hayatta gelmeyecek kombinler yapıyo iyi hoş, diğer  bi kısım da var ki oof oofff.
Eline makas alan terzi, dudağına ruj süren makyöz olmuş.
Anam siz napiyonuuzzz şşş huuu diyesim geliyor.
Biz aslında furya işini seviyoruz galiba.
Dün de nette düğün resmi falan işine girmiş bi kaç fotografçı gördüm.
İçimden hakkaten omzuna parmağımla dokunup kardeş sen napiyon demek geldi.
Hele bi poz gördüm ki benim düğün resmim olsa oturur ağlardım.
Gelinin elini rötüşlemiş mi napmışsa amcam el ellikten çıkmış balyoz gibi bişey olmuş parmaklar seçilmiyor.
Bi de ben neyi neden yaptığımı bilmek istiyorum.
Tabi bu karşımdaki için de geçerli.
Bi insan neden yaz günü bot giyer?
Ben spor ayakkabı giyerken bile iki kere düşünüyorum ayağım pişer mi acaba diye.
Bunlar soğuk ortamda mı yaşıyor yoksa ayyakabı özellik olarak sıcak olmuyor mu merak ediyorum yani...
Bi keresinde birine sormuştum.
Şimdi bunu giyiyosun kışın ne giycen diye sağolsun kibar çıktı ben ne zaman istersem giyiyorum yazı kışı yok benim için dedi. :)
Merak işte merak...
Mesela bende hergün makyaj yapıyorum tek ton far sürmeyi falan da sevmem ama dün yine bi blog vardı yalan olmasın gözünün üstünde 5 yada 6 renk far vardı.Bu daha sadece far...
Alttan bakıyorum üstten bakıyorum bu gözün üstü ne kadar yer ki bu kadar renk sığsın.
Teyzem oturmuş milimetrik hesap yapmış üç onda yedi milimlik yeerrr mavi olsun ama da rengi yeşile dönük olsun, onun üstündeki iki onda üçlük kısım mavi olsun ama parlak olsun, Köşesine de sarı süreyimde sarı farım artıp ziyan olmasın :))
Bilmiyorum ben pek anlayamıyorum.
Ama bi taraftan da seviyorum garip bi şekilde.
Hergün bakıyorum yani.Onlarda bigün beni dürtüp şşş hemşerim neye bakıyon dicek :)
Dönüp kendime baksam belki bende benzer şeyler yapıyorumdur.
Son olarak:
-Benim benzer şeyler yapmam bunun bana acayip gelmesini engellemez.
-Hergün takip etmem hepsini severek takip ettiğim anlamına gelmez.

Bazı insanları sevdiğim için,  bazılarını da anlamaya çalıştığım için takip ediyorum. 


(Bence bu yazının devamı gelir...)

Ah benim cocuklugum

zaman: 12/12/2009 0 yorum
Ben çocuk şarkılarını çok severim.
Ama küçükken bu şarkıları az söylemişim heralde şimdilerde hatırlamakta zorlanıyorum.
Ece sağolsun anaokuluna başlayınca bana bir kısmını hatırlattı ama yinede eksikler var.
Bunlardan bir tanesini nette gezerken buldum.
Ay bi mutlu oldum bi mutlu oldum sormayın...
Böylelikle bugünkü şarkımız Kırmızı Balık olmuş oldu.
Başlıyoruuzzz hep beraber...


KIRMIZI BALIK
Kırmızı balık göldeee
Kıvrıla kıvrıla yüzüyorrr
Balıkçı hasan geliyorrr
Oltasını atıyorrr

Kırmızı balık dinleee
Sakın yemi yemeee
Balıkçı seni tutacakkk
Sepetine atacakkk

Kırmızı balık kaç! kaç!
Kırmızı balık kaç! kaç!
Kaç! kaç!



Tüh yaa keşke Eceyle karga uçmak istemişi söyleyip sesimizi kaydetseydim. :(





Perşembe, Aralık 10, 2009

Ben cok hastayim

zaman: 12/10/2009 4 yorum
Öksürmek çok acı verici bişey ayaklarımı yere vurup çığlık atmak istiyorum.
Hasta olunca bide duygusal oluyorum.
Nazlanmaya alışık olmadığım için ortamdan hızla uzaklaşmaya çalışıyorum.
Ben hasta olunca aynı zamanda yalnız da oluyorum.
Öfff başım ağrıyo biraz dinlensem iyi olacak.

Çarşamba, Aralık 09, 2009

Farenjit Olmuşum İyi Mi

zaman: 12/09/2009 4 yorum
Adından başka bişey bilmediğim bi hastalık olmuşum.Ama tamamen istemeden yani.Bilsem olmazdım.
Şimdi netten araştırdım.


Farenjit nedir?
Ağız boşluğunun arkasındaki kısma ( ağzı açınca tam karşıda görülen kısmı) ise orofarinks adı verilir.
Farenjit diyince orofarinksin iltihabı anlaşılır.


Belirtileri nelerdir?
Boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, boğazda kuruluk,yanma veya kaşınma hissi, ateş, öksürük gibi şikayetler olur. Buyunda beze, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, baş ağrısı, halsizlik-kırgınlık, ses kısıklığı gibi şikayetlerde görülebilir.


Devamı burada...


Edit: Çok ağrıyo yaaaa çok ağrıyo.Ben oldum siz olmayın... :(

Anlatamadım

zaman: 12/09/2009 0 yorum
Senelerdir etrafımdaki herkesten rica ettim olmadı
Emrettim olmadı
Tantana çıkardım olmadı olmadı olmadı.
Yaa ben niye anlatamıyorum.
Eşyalarıma dokunulmasından  hoşlanmıyorum, sinirleniyorum,çıldırıyorum.
Arkadaşım çok acayip eşyalar kullanmıyorum ellemeseniz ölmezsiniz o kadar ilginç değiller.
Çok istiyorsanız gidin kendinize aynısından, bulamıyorsanızda benzerinden alın.
Ama artık yakamdan düşün yaa.
Özel eşya özel hayat diye bişey var ve sizin gibi dingiller önemsemese de benim için önemli.
Elalem birbirinin donunu bile giyiniyor ama ben böyle değilim kalemimi bile paylaşamıyorum artık anlayın yaa.
Bi durun düşünün ben sizin eşyanızı elliyormuyum? istiyormuyum? kullanıyormuyum?
Yok abi hakkaten kapasite meselesi bu.Anlamıyorlar.
İnternette bu duruma çözüm bulamayıp kötü şeylere başvuranları okumuştum.
Diş fırçasını klozete sokanlar, saç fırçasını bilmem neye bulayanlar vs.
Adamlar haklı.
Siz kullanmaktan vazgeçmezseniz bende böyle intikam alırım diye düşünmüşler.
Allah canımı alsın ki yaparım.Bakın uyarıyorum!!!

Salı, Aralık 08, 2009

L'oreal Casting Creme Gloss Parlatici Krem Boya

zaman: 12/08/2009 6 yorum
Aslında bu konunun başlığı denemesem çatlardım olmalıydı.Günlerdir kendimle boğuşuyorum denedim rahatladım :)
Valla ne yalan söyleyim öncelikle benim gibi boya acemilerini düşünüp kolay bi kullanım geliştirdikleri için l'oreale teşekkür ediyorum.Gerçekten müthiş kolay oldu.üstelik saçıma sürdüğümde rahatsız edici bi koku yaymadı.Bekleme süresi de 20 dk olunca daha da bi sevindim.Ne de olsa aceleciyim.

Şimdi saçlarımda Casting Creme Gloss 535 numara çikolata kahve  var.Saçımda parlaklığıyla yumuşaklığıyla o kadar doğal ki Söylemesem boya olduğu anlaşılmaz gibi geliyor.
(tabi beni önceden tanıyanlar rengi ayırt eder o ayrı mesele...)
Bana en güzel gelen taraflarından bi tanesi tenimde boya kalıntısı olmaması oldu.Alnıma kulağıma falan hiç bulaşmadı.
Şimdi iyi ki denemişim diyorum.
İnternet siteleri burada ve bence göz atılmaya değer

Ben Döndüm

zaman: 12/08/2009 3 yorum
Döndüm yani...
Öyle...
Sadece söyleyim dedim :)

Cuma, Aralık 04, 2009

Off ne desem simdi

zaman: 12/04/2009 4 yorum
Belkide ne gereği var demeliyim.
Canım çok sıkkın.
Bir nişan yüzüğüm var ama elime takamıyorum.Şimdi önemli olan elimde olması mı gönlümde olması mı bilmiyorum.
Babam her zaman olduğu gibi ne gereği var diyor.
Hala şoktayım.Aylar geçti şokum geçmedi.
Adama evlenmek istediğimi söyledim ne gereği var tribine girdi.
İşin kötü yanı çıkmak bilmiyo.
Önceden bunları bloguma bile yazamıyodum belkide kendime itiraf edemiyordum.
Şimdi saldım çayıra...
Evde heryerde şikayet ediyorum evlenenleri görünce herkes duysun diye darısı başımaaaa diye bağırıyorum.
Canımın acısını bi ben bilirim.O kadar diyim yani...
Hala İstanbuldayım.P.tesi dönmem gerekiyor.Dönmek bile anlamsız geliyor.
Belkide anlamlı olan pek bişeyim kalmadı.
Amaannn ben ne dediğimi biliyomuyum.


Ama valla seviyorum...
 

Hep-Yek Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea