Cuma, Aralık 28, 2012

1. ay

zaman: 12/28/2012 0 yorum
Nasıl anlatsam ki. Dün ilk defa gözlerinden yaş geldi. İçime aktı resmen.

Perşembe, Aralık 06, 2012

9 mu?

zaman: 12/06/2012 0 yorum
O ne ki
Oğlumun dünyadaki günü :S çok saçma oldu ama oğluşum 9 günlük oldu.
Ay bi tatlı bi tatlı maşallah diyim de nazarım deymesin.
Kimseninkine gerek yok benimkinden bişey olacak oğluşuma.
Dudaklarına vuruldum bebikimin. Tıpkı annesi gibi bal kaymak :)
Keyfim yerindeyken tarihe bir iki not düşeyim dedim. bir ara acılı emzirme maceralarımı ayrıyeten yazarım.
Oğluşum 2 günlükken esnemeyi keşfetti, 3. gününde refleks gülücüklerini gösterdi bize bazen söylediklerimizi anlıyor gibi yan bakışlar atıyor çapkın çapkın bakıyor. Bunları bilerek yapmadığını biliyorum. Bilinçli yapacağı günleri hayal ediyorum ayaklarım yerden kesiliyor. Müthiş bir sevinç duyuyorum.

Salı, Kasım 20, 2012

O Gün

zaman: 11/20/2012 0 yorum
Hep o günü düşünüyorum  hayal etmeye çalışıyorum tahminler yürütüyorum. Tarihini bile bilmiyorum. Allahım nasıl bir şeydir bu. O kavuşma anı. Telaş . Huzur. Aslında tam olarak ne hissedeceğimi bile bilmiyorum. Bebeğimi kucağıma almak için sabırsızlanırken içimde keşkeler mi olacak iyi ki ler mi. Yoksa dünya umurumda olmayacak mı. Onu kucağıma alıp doya doya koklayabilecekmiyim. Aşkım her zaman ki gibi heyecanlanınca kaskatı kesilecek mi yoksa heyecanı gözlerinden mi okunacak. Oğlunu kucağına alıp yavruumm diye seslenecek mi? Nasılda heyecanla bekliyor. Bir ben biliyorum onun içindekileri.Onun bile sabrı kalmadı :)
Gel oğlum gel gel geellll...

Pazartesi, Kasım 12, 2012

Oğlum

zaman: 11/12/2012 0 yorum
Hayatımın öznesi bebeğim. Son bir hafta kaldı. Doktor sana gün vericem diyor ama bence olsa olsa bir kaç gün içinden birini seçmemizi isteyecek. Aslında sana kavuşmam için gereken tek şey sana biraz daha kilo aldırmam. Bunu yaparsam seni hemen kucağıma verecekler. Ama korkuyorum.Sağlıkla gel de üç gün sonra gel ben beklerim bişey olmaz. Bu kadar rahat konuştuğuma bakma sabrım kalmadı aslında...
Bugünlerde yaşadığım herşeyin anılarda kalmasından korkar oldum. Çektiğim bulantılar, diş ağrıları, uykusuzluklar, hele de bacağımın huzursuzluğu... Hepsi teker siliniyor aklımdan. Bunlar aklımda kalsın istemem tabi. Ama güzel şeyleri de unuturum diye korkuyorum. İlk tekmende inanamamıştım senin yaptığına. Gazdır bağırsaklarımda bişey olmuştur falan diyesim gelmişti. Halbuki içten içe biliyordum. Tontiş oğlum iki güçlü tekme atmıştı. Ve sonra sürekli yaptı bunu. Şimdilerde babanla aran çok iyi. Komik bişey biliyorum yani ben eskiden böyle şeylere gülerdim insanların görgüsüzlüğü falan gibi yalancıktan bişey gibi gelirdi. Herneyse...
Baban elini karnıma koyup oğlum diye ovalasa, hatta seslenmeden usulca elini karnıma koysa bile kıpırdanıyorsun. Oynayıp şirinlikler yapıyorsun. İnan bana gece uyurken yanlışlıkla elini koysa bile tepki veriyorsun. Biliyorum babanı çok seveceksin. Çünkü o seni çok seviyor. Günde kaç kez karnımı öpüp sevdiğini sayamıyorum bile. Her telefonunda oğlum nasıl diye soruyor. Bence sen doğduğunda işe gitmek istemeyecek.Şimdiden seninle oynayacağı oyunların, seni götüreceği yerlerin  hayalini kuruyor. Azcık gaz versem bisikletin dahil bütün oyuncaklarını alıp bi kenarda bekletebilir.
Böyle işte. Hayatımın öznesi kuzucuğum.
Biliyor musun ben babanı çok sevdim. Onun bile bilmediği hatta kimsenin bilmediği kadar çok. Şimdi içimde bir başka sevgiye daha yer açılıyor. ve senin de babanı çok seveceğini bilmek beni daha da mutlu ediyor.
Son olarak senden bi isteğim var. bana söz ver. Anneanne gelemeden doğmak yok. O gelince sağlıkla mutlulukla sevinçle gel bize. Baharı getirir gibi, bir müjde gibi belki bir sürpriz gibi heyecanla gel. Evimize neşe ver. Bizi bi aile evimizi bi yuva yap.  Doğumun hayatımızın dönüm noktası olacak hayatımıza öyle renkler katacaksın ki bi gün bebeğin olana kadar bize yaptıklarına kendin bile inanamayacaksın...

Salı, Ekim 23, 2012

3-5 belki de 45

zaman: 10/23/2012 1 yorum
Nöbetlerdeyim yine...
Herşey ağrı sebebi yorucu ağlamaklı
Canım sıkılıyor. Offf off oturup kalkmak bile dert...
Bi taraftan hemen gelsin istiyorum sabrım kalmadı. bi taraftan da korkuyorum sabırsızlığım başıma dert olur diye. Yine de vakit yakın biliyorum. Hissediyorum...

Perşembe, Ekim 04, 2012

Hamilenin Günlüğü

zaman: 10/04/2012 0 yorum
Bu sabah düşündüm de doğuma gidecekler için nasıl doğum çantası hazırlanıyorsa taze hamileler için de böyle bir çanta hazırlanmalı. Hatta yakınımda hamile kalmasını beklediğim biri var ki ben ona bu çantayı kesinlikle hazırlayacağım... Nedenleriyle birlikte listeye başlıyorum. Önem sırası kişiye göre değişebilir tabi.
-Yelpaze. İster yaz hamilesi olun ister kış. Mutlaka lazım....
-Çubuk kraker. Kimine göre mide bulantısına iyi gelir kimine göre açlığa. (Kim bu kadar kraker yiyor ki diye merak ederdim. candostum oldu :(  )
-Soda. Hazımsızlık, gaz problemleri, mineral eksiklikleri, soğuk içecek ihtiyacı... Her derde deva...
-Minoset. İstemeye istemeye de olsa içiliyor. Ne zaman lazım olacağı belli olmaz.
-Talcid. Midesi yanmayan hamile varmı ki? Soda o bu demeyin 5 sn de kesin çözüm için Talcidi deneyin ;)
-Yedek yastık ve pike yada yorgan. Gece elinizde yastığınızla dolaştığınız zamanlar çookk oluyor. Bunun önüne geçmek için salona yedek bir yastık ve mevsime göre üstünüze örtecek bişey koyabilirsiniz. Uykunun en tatlı yerinde koltuk kırlentlerinin gazabına gelmek çok acı verici çookkk...
-Not defteri. O kadar çok düşünecek zamanınız ve soracak sorunuz oluyor ki bunları akıl almıyor. Defter en sağlıklısı. Doktora sorulacaklar, anneye sorulacaklar, eşe sorulacaklar vs.
-Sizi şımartacak bir kaç eş dost akraba :) Şımartılmak en etkili tedavi. Arayıp bebek için heyecanlanıyoruz desinler, nasılsın desinler, ne yemek istersin desinler, sen kalkma-yorulma biz hallederiz desinler...

Umutsuz görünmek istemiyorum ama dürüst olmak gerekirse hamilelik iyi geçirilebilecek bir dönem değil. Düşünenlere çok net söylemeliyim ki işiniz zor. Hamileliğinin çok rahat geçtiğini söyleyen birini görürseniz  unutkanlığından şüphe edin. Çünkü o kişi bebeğini kucağına almış ve başka denizlere yelken açtığı için atlattığı fırtınayı unutmuştur.
Bunun açıklaması yok, bu bebeği ne kadar çok istediğiniz sınanıyor sanki. Nerde pes edeceğiniz. Pes etmenizin hiç bir şeyi değiştirmemesi vs. Çok karışık çookk...

32. haftasını yaşayan bir hamilenin düşünceleri.... Şafak 64...



Perşembe, Ağustos 23, 2012

Şiddetin sevimlisi olur mu? Oluyormuş...

zaman: 8/23/2012 0 yorum
10 Ağustostan beri oğlumdan tekmeler yiyorum. İlk zamanlarda gaz mıdır falan diyordum. İnanasım gelmiyordu. Ama artık eminim. Çok heyecanlanmıyorum ama çok mutlu oluyorum. Özellikle de karnımı yağlayıp masaj yaptığımız zamanlarda kesin bir kaç tekme yiyorum. Ama ne hikmetse babası elini koyduğunda duruyor. Sanki masaja devam edin demek ister gibi tekmeliyor, sonra eli hissettiğinde mutlu olup duruyor. Bilmiyorum anlamlandırmaya çalışıyorum beceremiyorum. Mesela bugün sabah uyanırken gümbür gümbür tekmeler yedim. Eşime anlatırken  oğlum kahvaltı neden gecikti diye tekmeleyip sordu dedim. Doğru mu yanlış mı bilmem. Ama yatıpta onun tekmesini dışardan izlemek çok zevkli. Gözümü bir an kırpsam o anı kaçırabilirim diye uzun bir süre pür dikkat izliyorum. Sonra dünyalar benim oluyor. Yakında döndüğünü de izlicem inşallah. O zaman karnımda bir bebek olduğuna tam anlamıyla inanabilirim. Çünkü hala kocaman şişmiş karnımı sevmemizi yadırgıyorum. Altı üstü göbek işte diyorum. İlk zamanlardan ultrasonda bir nokta halinde görünen yavrumun şimdi ekrana sığmadığını farketmek ne kadar güzel olsa da tv de film izlemek gibi. İnanamıyorum hala. Herhalde doğumdan sonra bir kaç gün bebeğin tepesinde durup bu benden mi çıktı cidden diye düşünürüm. Belki de bebeğin benden çıktığına inanmam için kanıtlara ihtiyacım olur. Yani ya normal doğum yapmalıyım. Ya da bebeği karnımdan çıkarırlarken bende izlicem diye tutturmalıyım. O anda neler yapabileceğimi düşündüğümde kendime ben bile inanamıyorum. Şu an şeker ölçümümü yapan kocacığımın senaryasu şu: Tam  ameliyata başlarken" bi dakka bi dakka hazır değilim. Bak kesin ama bi kerede tamam mı? öyle tepemde durup bakmayın" falan diyecekmişim."  :)
Bu konuda ki fikirlerimi belki ayrıca yazarım. Paranoyak düşüncelerim insanları hayrete düşürebiliyor :)

Cuma, Ağustos 03, 2012

KARNIM AĞRIYOOOOO

zaman: 8/03/2012 0 yorum
Evet gündemim bu. Bu aralar karnım ağrıyo. Kimi zaman kasıklarımda kimi zaman midemde oramda-buramda  bana göre adı karın olan kocaman bölümde dolaşan bu ağrıya kızamıyorum. Çünkü oğlum canımı acıtarak büyüme yolunu izliyor.  Bazen de gıdıklıyor. Eğer o an meşgulsem durup oğlumu sevemediğim için çok üzülüyorum. İçimden de olsa oğluumm canım benimmm diyorum. Elimi karnımda gezdirip işime devam ediyorum. henüz güçlü bir tekme yemişliğim yok. Ama bana tekme hissettirmek te kolay bişey değil. Minicik ayaklarıyla koca gövdemde bir deprem hissi yaratması kolay olmayacak biliyorum. Sabrediyorum. bebeğim bana sabretmeyi öğretiyor. Bulantılara, kötü kokulara dayandığım gibi mide yanmalarına ayak karıncalanmalarına sabretmeyi de öğreniyorum. Bi gün çocuğum olduğunda adını şafak koyabilirim diye düşünüyordum. Hala da düşünüyorum.Aslında bu ismi koymasam bile onu şafağım diye seveceğimden eminim. Babasıyla o kadar zaman şafak saydıktan sonra O saydığımız son ŞAFAK olacak çünkü. Çok yakında bir gün Şafak doğan güneş diyebilirim . Ya da Şafak geliyor imdaaattt diye çığlıklar atabilirim. O an neler yaşayacağımı çok merak ediyorum. Şu an ki psikolojiyle aklımdan geçen tek şey. 5 dk yada 5 saat sonrasına odaklanmak.
Büyük kavuşmaya son 5... Oofff ... 4 ayım varken bile son 5'i hayal etmek büyük heyecan.O zaman ne yaparım hiç bilmiyorum.
İnsanlar şaka yaptığımı sanıyor ama ben cidden Kasımda doğurmayı planlıyordum. Şöyle Kasımın 15 inden sonra uygun bi ara ben oğluma kavuşurum diyordum. 7 Aralık çok geç :( Ben o kadar bekleyemem ... Ama anneannesinin ehliyet merakı başıma bela oldu. En azından 26 Kasıma kadar dişimi sıkmalıyım.  

Bana sabretmeyi öğreten evladım. Kocaman göbeğimi sevdirenim. Gece gündüz elim yüreğimde beklediğim. Sağlıkla Mutlulukla gel inşallah.
Şimdiden söyleyeyim. Sana çok ta güzel  bi oda hazırlayamıyoruz. Ama evimizin en sevdiğimiz odasını sana ayırdık. Ve o odayı bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sevgiyle tıka basa doldurmayı garanti ediyoruz.
Seni çok seviyoruz...

Cuma, Mayıs 18, 2012

NAKO BABY' DEN HABERLER VAR

zaman: 5/18/2012 0 yorum


Dünya böyle işte...
Şu an ki ihtiyaçlarım ve ilgim bu yönde napayım...

Pazar, Mayıs 13, 2012

YÜREĞİME DOKUNDUN

zaman: 5/13/2012 0 yorum
Seviyorum seni ve her gün tekrar seviniyorum seninle evlendiğim için.
Acımsın, umudumsun, sevincimsin. Hayatım, ömrüm, herşeyimsin.
Bir karanfille bir çift sözle gönlümü alan, kalbime dolansın...

Cuma, Nisan 27, 2012

DOKTORUMA

zaman: 4/27/2012 0 yorum
Sevgili doktorcuğum
Bu hafta bazı testler istemiştiniz bunların bir kısmını yaptırdım bir kısmını yaptırmadım. İsterseniz yaptırabilirim ama inanın hiç içimden gelmiyor.
Bu haftayı depresyonla geçirdim. Buna mide bulantılarım ve mide yanmalarım da eşlik etti. Dün tam bir ağlama krizi geçirdim. Bebeğimle ilgili haberlere sevinememek beni çok üzüyor ama elimde değil en ufak bir hevesim yok maalesef. Bununla ilgili bir öneriniz ya da ilacınız varsa zevkle deneyebilirim. Bu arada ilaç demişken ilaçlarım azaldı. İnternette bu haftadan itibaren folik asiti kesmemiz gerektiği söyleniyor. Artık bebeğin ona ihtiyacı kalmamış. Size söylemeye korktuğum bir konu daha var. Aslında araştırmalarım sonucunda bu konuya fazla üzülmemem gerektiğini öğrenmiş olsam da, yine de fazlasıyla canımı sıkıyor. Şöyle ki; gittiğim gerizekalı doktorun kesinlikle hamile olmadığımı söylediği dönemde apranax içmiş bulundum. Ve sizin tespitlerinize göre o dönemde hamileydim. Şimdi ben korkulu rüyalar görmeli miyim? Bu soruya bir doktor, araştırmalara göre  apranax, bebeklerde görülebilecek anomali riskini arttırmıyor demiş. Ben onun yalancısıyım. Son olarak bebeğimi henüz hissetmediğim için şeytan arada bir kulağıma, belki çoktan ölmüştür diye fısıldıyor. Kulak tıkacınız var mı?

Salı, Nisan 17, 2012

İYİ Kİ DOĞDUM. GÖRDÜN MÜ 6+4 OLDUM

zaman: 4/17/2012 0 yorum
Biz bugün 6+4 olduk. 7 Aralıkta iyi ki doğuyoruz.

Pazartesi, Nisan 09, 2012

SAÇ BAKIMI DENEYİMİ-2

zaman: 4/09/2012 0 yorum
Şurada bahsetmiştim. Saçlarım fena halde dökülüyor arayışlardayım demiştim. Bulduklarım hakkındaki yorumlarımı esirgeyeceğimi sananlar yanıldılar efenim.
Öncelikle Sarıkız keratin sütünden çok memnun kaldım. Banyodan sonra kullanıyorum. Saçımı çok canlı, parlak ve dolgun yapıyor. Bittiğinde tekrar satın almaya değer bulduğumu çok net söyleyebilirim.
Sebamed saç dökülmelerine karşı şampuanın hiç bir etkisini görmedim. Aksine saçımı kuruttu. Alınmayacaklar listesine eklendi.
Şimdi 2. deneyimimi yaşıyorum bu seferki şampuanım
Henüz 1 haftadır kullanıyorum. Bu yüzden yorum yapmak istemiyorum. En azından bir şişesini bitirip sizinle deneyimlerimi paylaşacağım.
Not:Bu yazıyı okuyan ve tavsiyesi olan varsa denemekten zevk alacağımı bilmesini isterim.

BAKIŞ AÇISI

zaman: 4/09/2012 0 yorum
Kötü bişeyler yaşadığınızı düşünüyorsanız bakış açınızı değiştirin. Bu bir felsefe değil hayatın ta kendisi :P (Bu cümlede Av Mevsimi filmini yeni izlemiş olmamın azıcık ta olsa etkisi bulunmaktadır!)
Açıkçası bir saattir öyle yazdım olmadı böyle yazdım olmadı. Sonra düşündüm ki bir şeyi anlatmanın en güzel yolu dümdüz anlatmak. Baştan tuhaf gelse de olay gayet net.
Bu günlerde kelimenin tam anlamıyla kıçıma sahip olamıyorum. Müthiş bir gaz sorunum var. Bulduğum her tuvalete giriyorum. Çünkü tuvalete koşmak çişini altına yapmaktan iyidir.
Biliyorum bunlar kulağa iğrenç geliyor. Belki bu cümlelerin arkasında korkutucu bir hastalık falan olmalıydı. Ama öyle değil.
Çünküüüüüü
HAMİLEYİM!
4 Nisanda hamile olduğum haberini aldım (04.04.2012).
7 Nisanda ise 4+4 olmuştum.
Şu an 4+6 yım.
Bu 4 ler çok hoşuma gitti. Kendime dört dörtlük hamileyim diyorum. Dört dörtlük bebeğimi bekliyorum.
Çok heyecanlı ya da sevinçli değilim maalesef. Çünkü bu serüven çok kötü başladı. Hala üstümden atamadığım saçmalıklar yaşadım. Ve galiba 3. ay bitene kadar bu böyle devam edecek.
Yani hayat ilginç...
Ben daha önce hiç şöyle bişey duymadım.
-Gazın mı var? Hımm hamile olabilirsin....
Ama öyleymiş. Herkesin başı dönmüyormuş. Kimine tuhaf tuhaf haller oluyormuş.

Çarşamba, Şubat 22, 2012

FAIRY BİZE PLATINIUM YOLLAMIŞ

zaman: 2/22/2012 4 yorum
Dün eve gittiğimde kapımın önünde beni bekleyen Fairy Platinium buldum. (Hani şu üç bölmeli sıvısı olan bulaşık makinası deterjanı) Süprizlerden kim hoşlanmaz ki, tabi ki bende çok mutlu oldum. Reklamlarında görüp mutlaka denemeliyim diye düşüyordum. Hemen makinayı doldurup deterjanı denedim. Yalan söylemeye gerek yok daha sonucu görmedim. Ama gerçekten çok umutluyum. Çünkü eskiden Calgonit'ten başkasını denemem derken Fairy'yi deneyince hayret etmiştim. Sonuçlar yarın burada :p Şaka bi yana sonucu çok merak ediyorum.Kapınızın önünde bulursanız hemen deneyin. ;)
EDİT: DETERJANIMIN BİTMESİNİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM. ÇÜNKÜ HEMEN GİDİP FAIRY ALACAĞIMDIR. :)

Pazartesi, Şubat 20, 2012

DÜN GECE SENİ GÖRDÜM RÜYAMDA

zaman: 2/20/2012 0 yorum
Zaman zaman rüyama giriyorsun.
Hep seni bir yerlerde unuttuğumu, hasta olduğunu ve ne hikmetse anneme bıraktığımı görüyorum. Ve her seferinde de rüyamın sonunda bana bi kuvvet geliyor. Gerçeklerle yüzleşmem gerektiğini senin her halükarda benim mutluluğum olacağını düşünüp seni bulmaya karar veriyorum. Gidip almaya yelteniyorum.
Ama bu sefer ilk defa öyle olmadı.
 Sen benim bitanecik canım oğlumdun. Sağlıklıydın, mışıl mışıl uyuyordun. Çok güzel bi bebektin. Benim olduğun için mi, çok istediğim için mi bilmiyorum. Tek derdim üstündeki kıyafetinin rengiydi. Herşeyin mükemmel olmalıydı. Sanki dünya toz pembe, sen gökmavisiydin.

Cumartesi, Şubat 11, 2012

Güneşi Gördüm

zaman: 2/11/2012 0 yorum
Dışarıda güneş varken evde oturmak çok sıkıcı. Her ne kadar soğuk olduğunu bilsem de güneşi özledim. Günlerdir karla buzla uğraşıp duruyoruz. Sabah uyanınca - işe nasıl gidicem şimdi... Akşam mesai bitimi -eve nasıl gidicem şimdi... Hava bu kadar soğuk olunca başka bir şey yapma ihtimalimiz de olmuyor zaten. Şu dışarda fırıl fırıl dönen insanlar bunu nasıl yapıyor anlamıyorum. Onlar trafik derdiyle falan boğuşmuyorlar mı? Ya da yerler cam gibi araba kayarsa diye korkmuyorlar mı? Hoş insanlar benim gibi korkak ta değiller. Ben küçük bi kaza yaptık diye yolda yürümeye korkar oldum. Yaşlanıyor muyum neyim? Gittikçe canı kıymetli biri oluyorum. Gerçi düşününce ben çocukken de böyle şeylere pek meraklı değildim. Kardan adam falan yaptığımı hatırlamıyorum. Daha sık bloglama kararı aldım. Daha çok paylaşacak şeylerim olacak.

Çarşamba, Şubat 01, 2012

EX

zaman: 2/01/2012 2 yorum
Bugün cık cık öğğ ıığğ çok kötü bir moddayım
kimse beni sevmiyo ve herşey üstüme geliyo
kedimde yok kaynanam da çok
dişim ağrıyo uykum var
kar yağıyo
bana bişey lazım
bi haber bi umut
aaaaaaa çok mutsuzum
evde yemek te yok
zaten çirkinim şişkoyum
ayaklarım üşüyor
üstelik
ecikom da beni sevmiyo

Perşembe, Ocak 26, 2012

PUANTİYELİM, BONBONUM ;)

zaman: 1/26/2012 3 yorum
Bakın söylüyorum.Sonra yok ben duymadım, yok ben görmedim demeyin.
Engin moda bilgime ve ticaret ritüellerine dayanarak iddia ediyorum ki ;)
Geçen sene her şey pötikareli-küp küptü.
Bu sene puantiye senesi olacak.
Her yerde noktacıklarla dolacak.
Bakınız


Perşembe, Ocak 05, 2012

BLOGLAMAYA VAKTİM YOK YAHU

zaman: 1/05/2012 0 yorum
BEYAZ...
Daha yeni yıl yazımı yazamadım yaa. Hatta fırsattan istifade hemen yazayım.
Yılbaşına gircem diye bir telaş bir telaş sorma gitsin. Partiydi süsleme falan değil benim durumum pek bi vahim.
İnsan hiç 31 aralık günü hasta olur mu?
Yatakta kıvranırken şeytan aklıma girdi. Ya bütün sene hasta gezersen diye bir korkuttu...
Vesvese midir neyse içim içimi yedi işte. Ya öyle olursa, ya böyle olursa, evim bütün sene pis kalırsa, bulaşıklarım makinada durusa! sa sa
Kalktım.
Çamaşır, bulaşık, aman banyoyu da ovayım aman oranın da tozu falan derken. Evi temizledim düzelttim. Bi de kendimi düzelteyim dedim... Banyo makyaj vs.
Sonuçta yılbaşına yorgun ama mutlu girdim.
Çok pis totem yaptım bu sene tutarsa gelecek sene 31 Aralıkta kim bilir ne hallerde olurum :)
Bi de beyaz don hareketi başlattım. Yılbaşına beyaz donla girerek hayatımda beyaz bir sayfa açtım :)
Kırmızının yeri ayrı tabi, ama onunla ilgili yazı başka bir bahara...
 

Hep-Yek Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea