Salı, Haziran 09, 2009

Bilim ve insan

zaman: 6/09/2009
Şu an National Geographic izliyorum.Mısır piramitleriyle ilgili bir belgesel var.
Adını duymadığım yüzünü hiç görmediğim ve muhtemelen alanında çok başarılı 6-7 bilim adamı sırayla bu konuda bildiklerini anlatıyorlar.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki izledikçe basit düşündüğüm için kendimi şanslı hissediyorum.
Yapımında binlerce insan 20 seneden fazla süreyle piramitlerden sadece biri için çalışmışlar.Yaşamları yemek uyumak ve çalışmaktan ibaret olmuş.Çok ağır şartlarda çalışmışlar.Hastalandıklarında tedavi edilip çalışmaya devam etmişler.Sadece bu çalışmaların kontrol ve düzeninden sorumlu olan , işçilerin 10 katı kadar insanın görevli olduğu düşünülüyor.
Çok hızlı çalışmak zorundalar çünkü tüm bu çalışmalar piramidi yaptıran firavun ölmeden tamamlanmalı.Ve ömür ne zaman biter bilinmez....
Ben piramitleri yapanların durumunu geçiyorum.Binlerce insanın bu uğurda bütün yaşamlarını harcadıklarını düşünen bilimadamları da senelerdir bunu araştırarak hayatlarını geçiriyorlar.
Farzedelim ki tüm ayrıntılarıyla piramitlerin sırrını çözmüş olsunlar.Sonuçta sadece bunun nasıl ve neden yapıldığını anlayacaklar.Ve bence bi mucize de bulamayacaklar.Teorilerine göre dini inanışlar, ölümsüzlük duygusu ve bi sürü şeyin karmaşası sonucu yapılmışlar.En iyi ihtimalle bunu ispat ederler.Gerçi bu arada uzaylıların bu işte parmağı olabilir iddiaları falanda çıktı.Bi de bunu araştıracak bilimadamları yetiştirmek lazım.
Kendimi aşmaya daha açık düşünmeye çalışıyorum ama anlayamıyorum.
Tamam kendilerini aşan şeyler yapmışlar.Umulmayacak kadar güzel bişey olmuş.Firavuna ölümsüzlük kazandıracakmış vs.
Ama eninde sonunda bir MEZAR yapmışlar.Ben gerisiyle ilgilenmiyorum.
Düşündüm de diyelim ki bu firavunun inanışı doğruydu, diyelim ki adam gerçekten ölümsüz oldu.Bence bu adam bütün ölümsüzlüğü boyunca da yeni piramitler yaptırır gücüne güç katmak için yeni hayatlar harcardı.Şahsen ben bu kadar bencil bi kişiliğin ölümsüz olmasını istemezdim.
Dedim ya ben basit düşünüyorum.
Şimdi bilim adamlarına tekrar dönüyorum.İnsanlar birbirlerini anlamaktan acizken bu bilimadamları fi tarihinde yaşamış firavunu anlamaya çalışıyorlar.Bilimadamlarından birine göre belkide bu işin bu kadar karmaşıklaştırılmış olmasının tek sebebi firavunun annesinin mumyalanmış bedeninin çalınmış olması.
Şimdi çok merak ettim bu insanlar firavunu anlamaya çalışırken gösterdikleri özeni çocuklarına annelerine bugünkü dünyaya falan da gösteriyorlar mı acaba? Yoksa hayatlarının içyüzünde filmlerdeki gibi sabah akşam çalışan, zaman zaman mısıra, seminerlere vs. giden bir bilimadamı anne yada baba, evde sürekli onun özlemini çeken ve anlaşılmayı bekleyen bir çocuk mu var?
Bu konu beni hiç açmadı doğrusu...
Belkide bende bir tuhaflık var.Şimdi aklıma bi süre önce yaptığım mitoloji ile ilgili araştırma geldi de o da hiç açmamıştı beni.Onu da bi daha ki sefere anlatırım inşallah.karmaşık şeyleri basite indirgemek isteyenler takip edebilirler.
Her zaman dediğim gibi "bu dünya fani, çok ta tınnn yaniii...."

0 yorum:

Yorum Gönder

Dök İçini Rahatla Ayol...

 

Hep-Yek Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea